Tarihin her döneminde benzer
hikayeler duyulmuştur. Bir insan zorda kalır ve tanımadığı birisi ona yardımcı
olur ve o kişi bir daha görülmez. Tüm dinlerin hikayelerinde görürsünüz Hz.
Hızır’ı. Özelliklede savaş hikayelerinde çokça karşılarız, savaşın gidişatını
değiştiren ve kim oluğu bilinmeyen bir insan hakkında bir çok efsane
duymuşuzdur. Yada daha masumane hikayelerde karşımıza çıkar. Kimi bir deprem
göçüğü altındayken kendisine birinin su verdiğini anlatır kimi de bir kazadan
nasıl mistik bir şekilde kurtulduğunu. Benim bile benzer bir hikayem
vardır.
Üniversitede 4. senemin sonunda
bir dersim kaldığı için tek ders sınavına girmek zorundaydım. Üniversitem şehir
dışındaydı ve işsiz bir genç olarak, yol
parası, konaklama falan derken yaptığım harcamaların bir bölümünü kısmam
gerekliydi. Şehir dışına çıkacağım için telefonuma da kontör yüklemeliydim ama
yaptığım hesaplarda kontör için param kalmıyordu. Kara kara düşünmeye
başlamıştım. Ya başka bir şey den kısıp kontör alacaktım yada kontörsüz idare
edecektim. Ben bir türlü ne yapacağıma karar veremezken birden bire telefonuma
bir mesaj geldi Mesaja baktığımda hattıma yüz kontör yüklendiği yazıyordu. Ben
tabi “ne oluyoruz”, “bu ne ya” diye şoka girmiştim. Birkaç dakika sonra birisi
aradı beni ve babasına kontör gönderirken yanlışlıkla bana gönderdiğini ve bir
şekilde babasına o kontörü geri yüklememi rica etti. Bende öğrenci olduğumu,
maddi olarak sıkışık olduğunu anlattım ona. Aynı ay içinde mesajla kontör
transferinin limiti 50 kontör olduğu için bana, 50 kontörü göndermemi gerisini de bana
bıraktığını söyledi. Bende onun dediği gibi yaptım ve bu problem çözülmüş oldu.
Belki Hızır’dı, belki güzel bir
tesadüftü, belki de evrene bir mesaj göndermiştim ve bana geri dönüşü böyle
olmuştu. Ama ben Hızır olarak düşünmeyi tercih ediyorum. Çünkü böylesine
imkansız bir şeyin tesadüflere dayanarak gerçekleşmiş olması beni ikna etmiyor.
Peki, Hızır kimlere ve neden
yardım ediyor. Hikayelere inanacak olursak neden savaşlara müdahale ediyor,
neden bazı insanların zorda kalmasına izin vermiyor. Yoksa tarihin belli bir
akış üzerinde mi gitmesi lazım. Bazı olaylara müdahale etmesi açıklanabilir ama
kişilere neden müdahale ediyor, üstelik din, dil, ırk gözetmeksizin. Bu
insanlar tarihin akışında belli şeylerimi tetikleyeceklerdi veya bir kelebek
etkisi mi başlatacaklardı? Hz. Hızır zamanda dolaşarak, zamanı mı düzenliyor
yoksa sadece ölümsüz bir insan olarak karşılaştığı durum ve kişilere yardımcımı
oluyor? Karar sizin!
bazen öyle garip olayları yaşayabiliyoruz:)
YanıtlaSilEnteresan ama :)
SilBize bu manevi ortamda ramazan ı şerifte onu hatırlatan yazı için teşekkürler ben de her dini bilgi için başvurduğum ehli sünnet siteden baktım hemencik paylaşıyorum merak ederseniz kaynağın linki de var.
YanıtlaSilHızır Aleyhisselam
İbrahim aleyhisselamdan sonra yaşamış bir peygamber veya velî. Avrupa ve Asya kıtalarına hâkim olan Zülkarneyn aleyhisselamın askerinin kumandanı ve teyzesinin oğludur. İsminin, Belkâ bin Melkan, künyesinin Ebü'l-Abbâs olduğu ve soyunun Nûh aleyhisselamın Sam isimli oğluna dayandığı bildirilmiştir. Bâzıları da Hızır aleyhisselamın İsrailoğullarından olduğunu söylemişlerdir.
Hızır lakabıyla meşhur olmasının sebebi, kuru bir yere oturup kalktığı zaman, oranın yeşerip yemyeşil olmasından dolayıdır. Sahîh-i Buhârî'de bildirilen bir hadîs-i şerîfte Peygamber efendimiz; "Hızır (aleyhisselam), otsuz kuru bir yerde oturduğunda, o yer birdenbire yemyeşil olur, peşi sıra dalgalanırdı." buyurdu. Musa aleyhisselamla görüşüp yolculuk yaptı. Fakat vefatından sonra rûhu insan şeklinde gözüküp, garîblere yardım etmektedir.
Hızır aleyhisselam, Allahü teâlânın sevgili kullarındandı. Doğdu, büyüdü ve vefat etti. Ancak Allahü teâlâ onun rûhuna insan şeklinde görünmek ve kıyâmete kadar yardım isteyen Müslümanların imdâdına yetişmek, yardım etmek, konuşmak, ilim öğrenmek ve öğretmek özelliklerini verdi. Bâzı âlimler "nebî" (peygamber), bâzı âlimler de "velî"dir dediler. Hızır aleyhisselamda, yaşayan insanlarda görülen hâller bulunduğu için yaşıyor zannedilmektedir.
Hızır aleyhisselam, güzel ahlâk sâhibi, cömert ve insanlara karşı çok şefkatliydi. Allahü teâlânın izni ile kerâmet ehli olup, kimyâ ilmini bilirdi. Hak teâlânın bildirmesiyle ledünnî ilme sâhipti.
Hızır aleyhisselamın Musa aleyhisselam ile buluşması, görüşmesi ve yolculuk yapması Kur'ân-ı kerîm'de Kehf sûresi 60 ve 80. âyetlerinde ve hadîs-i şerîflerde bildirilmiştir.
Peygamber efendimiz Eshâb-ı kirâm ile Tebük Harbindeyken ikindi namazını kıldıktan sonra iki beyit işittiler. Fakat şiiri söyleyeni göremediler. Resûlullah efendimiz; "Bu iki beytin söyleyicisi kardeşim Hızır'dır. Sizi övüyor." buyurdu.
Hızır aleyhisselam birçok zâtın tasavvufta yetişmesine rehberlik etmiş, feyz vermiştir. Hızır aleyhisselamın tasavvufta yetiştirdiği en meşhûr âlim ve velîlerden biri Abdülhâlık Goncdüvânî hazretleridir.
http://www.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=3781
Hz. Musa ile ilgili bölümü biliyorum ama insan bazı şeyleri düşünmeden edemiyor :)
Sil