HAYATINDA NEYİ BÖYLE SAVUNABİLDİN ?

fahrettin pasa , yemen , yemen savunmasi , osmanli

Çanakkale savaşını askerin yemek listesine kadar çoğumuz biliriz. Bu şanlı destani gözlerimiz dolarak dinleriz. Bu savaştan biz galip çıktığımız için çekinmeden anlatırlar ama  peki ya Sarıkamış  hakkında ne biliriz,  peki ya Yemen. Çanakkale’den bile kotu şartlarda savaşan bu vatan evlatlarını neden kimse anlatmaz. Çünkü bunlar kaybedilmiş,  tarihimizde bir leke olarak görülen savaşlardır.
1. Dünya savaşı artık sona ermiş ve Osmanlı İmparatorluğu bu savaştan yıkımla ayrılmıştır. Mondros Ateşkes Antlaşması gereği tüm Osmanlı birlikleri bir bir düşman kuvvetlerine teslim olurken hala bu duruma direnmeye çalışan bir birliğimiz vardır. İngilizlerin teslim olun çağrılarına, padişahın savaş bitti artık şehri tahliye edin emrine, düşman kuşatmasına karşı koyan Fahrettin Paşa ve askerleri Medine’de peygamber efendimizin mezarını korumaktaydılar. Yemene giden niye dönmedi sanıyorsunuz
Bu direniş öyle bir direniştir ki, tarihte eşine emsaline az rastlanır. İki buçuk sene boyunca Medine savunulmuş, İngiliz ve Arap kuşatmasına, firarlara, isyanlara, hastalıklara, açılığa, sıcağa direnilmiştir. En çokta açlık, ah o açlık ne zulmetmiştir o askerlere. Hurmadan başka yiyecekleri yoktur. Öyle ki Fahrettin Paşa en sonunda askere çekirge yemelerini söylemiş hatta onlara çekirgeyle yapabilecekleri yemek tarifleri bile vermiştir.
Fahrettin Paşa aklından çok geçirmiştir teslim olmayı ama kalbine söz geçiremez, yapamaz bir türlü. Hatta bir keresinde kesin kararını verir ve vedalaşmak için peygamberin mezarına gider. Ama mezarın başında yüreği el vermez vaz geçer kararından ve direnmeye devam eder.  Hükümet haber gönderir teslim ol diye ben bunu yapamam başka bir kumandan gönderin der, yeni kumandan gelir ama ona da izin vermez. Halifenin emri olmadan çıkmam der, padişah emir verir ama düşman baskısındaki padişahın emrini dinlemem der. Bu direniş yüzünden hükümet düşer, başka bir hükümet gelir yine olmaz. İngilizler savaşı tekrar başlatmakla tehdit ederler yine olmaz. Gerekirse peygamberimizin kabrini havaya uçururum ama buraya İngilizleri sokmam der. Askerini peygamberimizin kabrinin başında toplar, gözyaşlarıyla “ya Resulullah ben seni bırakamam” diye haykırır ama
Ama bir gün kendisini yerine atanan kumandan ve yanındakiler Fahrettin Paşa’nın yanına gelirler. Hal hatır sormaya geldiklerini zanneden Fahrettin Paşa’nın gözüne kül attıktan sonra üzerine atılırlar ve onu bağlayarak İngilizlere teslim ederler. Ve sonrasında Türk askerleri Medinelilerin gözyaşlarıyla terk ederler şehri. Öyle ki onlara karşı savaşan asi Araplardan bile gözyaşlarını tutamayanlar olmuştur.

Fahrettin Paşa, öyle bir savunmuştu ki Medine’yi, eşi benzeri yoktur bu savunmanın. Sahi ben, sahi sen bu yazıyı okuyan kişi, hayatında neyi böylesine savunabildin?





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder