KUSURA BAKMASIN KİMSE !!! (Yeniden)

scorpion , akrep

                        Biz küçükken sevdalar başka yaşanırdı . Sevda gibi sevdalar yaşanırdı o zamanlar . Sevdiğini söyleyen bunu gerçekten hissettiği için , çıkarsız , yalansız söylerdi . Kutsaldı sevda adeta . Bu yüzden sevda içine yalan dolan katılmaması gereken bir şeydi tıpkı bir kutsala katamayacağınız gibi . Sevdalının totemiydi sevilen . Hayaller olurdu , gerçekleşmesi için dua edilen , dualar olurdu kendin için değil sevdiğin için . O mutlu olsun diye dua ederdin ben mutsuz olsam da olur diye . Biz küçükken sevdalar sevdaydı yani . Abilerimiz mektuplar yazar bizimle yollarlardı sevdiklerine . İçinde smile'lar olmazdı bu mektuplarda , kısaltmalar olmazdı . Olduğu gibi yazılırdı bütün duygular , yazılması gerektiği gibi , söylerken ağızdan çıkması gerektiği gibi yazılırdı . Neyse oydu işte herşey . Sevgiyi bir sınav kağıdı sanmazdı kimse , kendini bir sınavda hissetmezdi , çünkü bilirlerdi ki bu gerçeği test etmenin bir anlamı yoktu . Adı üstünde gerçekti işte , neyse o dedik ya , bütün toplamalar , çıkarmalar , çarpmalar , bütün formüller aynı sonucu verecekti . Kasetler doldurulurdu sevgiliyi anlatan , özlemi , duyguları anlatan şarkılarla . Sevdalının dili olurdu şarkılar , çoğu zaman ağızdan çıkmayan kasetlerden çıkardı . Pencerelerin altında beklenirdi o zaman , sevdiğinin gül yüzünü bir anlığına olsa da görebilmek için . Farkettirmeden voltalar atardın arkadaşınla sokakta .Her defasında farkettirmeden onun camına bakardın . Gerçekti işte o zaman sevgiler . Sevdiğine ulaşabilecek her yolu denerdin , her yolu ona çıkarırdın . O yüzden kusura bakmasın kimse . Ben gerçek sevdalar gördüm . Bilirim o yüzden gerçek sevdayı . Sevdiğinin gözlerindedir , sesindedir , duruşundadır o sevda

                Sonra gün geldi attık üzerimizden küçüklüğü , delikanlılığa adım attık . Ben delikanlılığa adım atarken evimde değildim . İlim öğrenmek için ayrılmıştım evimden ve tanımadığım , bilmediğim küçücük bir şehirdeydim . 17 yaşındaydım ve hayatı yeni tanıyordum . Ben o küçücük şehirde son delikanlıları gördüm , gerçek delikanlıları . Sevdayı , dostluğu onlardan öğrendim ben . Yalansızlığı , dürüstlüğü ,sabrı öğrendim onlardan . beni o son delikanlılar büyüttü . Dostluğun aslında ne olduğunu gördüm . Sevda kadar değerliydi bizim için . Hastalandığımda belki annem yoktu başımda bekleyen ama dostum vardı . Ben yatağın içinde tir tir titrerken dostumdu benim saçımı okşayan , bana ilaç getiren , hastaneye götüren . Cebimizdeki son paraları birbirimizle paylaştık , paylaşmayı ben onlardan öğendim . Gün geldi beraber aç kaldık , paramız yoksada haysiyetimiz var dedik , aza tamah etmeyi orda öğrendim ben , doyduğumuzdaysa hep beraber doyduk . Aynı tabaktan yedik , aynı evi paylaştık , birbirimizin sigarasından içtik , dertlerimizi paylaştık birbirimizle , hayatımızı paylaştık . Birbirimizden çok farklıydık ama biz ruhumuzu paylaştık . İşte ben adamlığı onlardan öğrendim . Bizde hatalar yaptık , kalp kırdık , sevdiklerimizi üzdük ama hataylısak özür dilemesinide bildik . Aşk acısı çektik , birbirimizin omzunda ağladık , bir derdimiz sıkıntımız olduğunda diğeri hemen onun yanında oldu , derde dermen olmaya çalıştık . Onlar son delikanlılardı . O yüzden kusura bakmasın kimse . Ben onlarda gerçek sevdayı gördüm . Bilirim o yüzden gerçek sevdayı . Sevdiğinin gözlerindedir , sesindedir , duruşundadır o sevda

            Dedim ya ben sevdayı onlardan öğrendim . Onlar sevdayı sevda gibi yaşarlardı . Sevgilerine , sevdiklerine sahip çıkardı onlar . Korurlardı birbirlerini , bilirlerdi ki sahipsiz değillerdi . Onlar için engel yoktu , engeller neydi ki onlar için . Onlar birbirlerinden güç alırlardı . Sevdiğine Hayatım derken bunu sırf bir tanımlama , güzel bir söz olarak kullanmazlardı . Onlar gerçekten birbirlerinin hayatıydı .Biri olmadan diğeri nefes alamazdı. Ben , sen değildi onlar , bizdi . Birini diğerinden ayrı düşünemezdin , düşüremezdin onları yere ,onlar beraberken . Onlar birbirinin sevgilisi olmaktan önce birbirinin eşi olmuşlardı . Onlarında bizim gibi problemleri, sorunları , sıkıntıları vardı . Onlarda bu hayat içinde zorlanıyorlardı . Ama dedimdi ya onlar tekil zamir değillerdi , çoğuldu onlar . Dertleride tekil görmezlerdi . Birinin sıkıntısı diğerinin sıkıntısıydı , iki kişi giderlerdi herşeyin üstüne . Hayat onlar içinde zorluydu ama bizimki kadar değil . O yüzden kusura bakmasın kimse . Ben onlarda gerçek sevdayı gördüm . Bilirim o yüzden gerçek sevdayı . Sevdiğinin gözlerindedir , sesindedir , duruşundadır o sevda

           Delikanlılığında sonlarına yaklaştık şimdi . Artık o sevdalar geride kaldı . Her yer yalan dolan . Kelimeler anlamını yitirdi , ayağa düştü artık . Kirlettiler sevdaları .Kimse kimseye sahip çıkmıyor . Zoru gören soluğu başka bir sevgilide alıyor . Paylaşmayı öğretmemiş kimse onlara . Sadece güzel şeyler paylaşılmaz , paylaşılan madde değildir dememiş kimse . Önce ben diyor artık herkes . Maskelerle dolaşan şarlatanlar var her yerde . . Bilemiyorsun ki o maskenin ardında ne var . Ne çıkacağı bellimi arkasından . Çıkan yalanlar ne olacak . Kendini kandıranların bizi de kandırmasına ne diyeceksiniz ? Beni olduğum gibi kabul et en büyük korkaklığımız değil mi ? Senin için mücadele edemem ben , senin için bazı şeylerden taviz veremem demek değilmidir bu ? Kimse sana başka bi insan ol demiyorki ? Sadece daha huzurlu , daha makul olabilmek için istenen şeyler , oda becerebildiğin kadarı , neden bu kadar batar . Eğer ki bu tek taraflıdır , eğerki sadece bir taraftan sürekli taviz bekleniyordur . O zaman beni olduğum gibi kabul edeceksin arkadaşım o huzur sadece seninle sınırlı olamaz , köle ticareti çok uzak bi geçmişte kaldı . Dedim ya artık herkes maskelerle dolaşıyor . Ama ben anlarım arkadaşım . O yüzden kusura bakmasın kimse . Ben gerçek sevdayı bilirim . Sevdiğinin gözlerindedir , sözlerindedir , duruşundadır o sevda

1 yorum:

  1. modern zamanlarda her şey gibi sevda da evrim geçirdi. çağa ayak uydurmak lazım değil mi? artık "bir baksa.." gibi temenni temelli ihtimallerden sıyrılıp fizik formülleri kadar realist bir bakış açısına dönüştü sevdalar. işin ironik yanı, herkes şikayetçi. hata yapan kim o halde? davacı burada da, ya davalı nerde?

    YanıtlaSil