Meğer bir ayağı çukurdaymış aşkın
İttiğinden beri beni o çukura
Kalakalmıştım tutunduğum yamaçta
Ne düşebiliyordum
Ne de çıkabiliyordum
Eller uzansada bazen kurtarmak için beni
Aslında bana değil
Kendilerine uzanırdı ol eller
Kendi çukurlarından kurtulma çabalarıydı aslında
Meğer bir ayağı gökdeymiş aşkın
Ben sana bulutlarımı hazırlarken
Sen itmiştin ya beni kazdığın çukura
Ağlardı bulutlar arada bir
Arada bir ıslanırdın ya hani yağmurda
Bulutlar tüm hiddetleriyle gönderirdi sana
Ateşler içindeki bu cehenem çukurunda
Tüm sırlarımı utanmadan anlattığım
Benim o buharlaşan gözyaşlarımı
Meğer ben senin için cenneti hayal ederken
Sen bana cehennemi layık görmüşsün
Meğer ben sana masallar yazarken
Sen yazdıklarımı karalamakla meşgulmüşsün
Meğer ben bulutlarda gezinirken
Sen çukurlar kazarmışsın yeryüzünde
İki çukur kazdın , bir kendine bir bana
Meğer sen kendine kazdığın çukurda yanarken
Bense bana kazdığın çukurdan kurtulup
Bulutlarıma geri dönecekmişim